25 Ağustos 2010

Ramazan Geldi Hoş Geldi

Muhteşem atmosferler oluşturan davuluydu, topuydu, güllacıydı, eğlenceleriyle bizi büyüleyen Ramazan ayı, artık eski tadını vermiyor...
Sevgili tayfa inanır mısınız etrafımda ki çoğu oruç tutan kişiler o kadar çok şikayet dilekçeleri gönderiyorlar ki tanrıya... Havaların sıcak olmasından dem vuranlar, tüm günü uyuyarak geçirenler, acaip sinirli olanlar...
Sahura kalkmadan da oruç tutanlar var, uyanmak zor şimdi falan ayağıyla... Herhalde Tanrı sahur denilen zamanı işkence olsun diye ortaya atmamıştır. Yani ben öyle düşünüyorum. Ülkemizde bir şeyleri sürekli eksik yapma ya da sürekli kolaya kaçma gibi davranışlar elbette ki son zamanlar moda olarak ortaya çıkmamıştır. Her zaman bu böyleymiş. Ama işte..
Şikayetçi olanlar, sıcakta oruç tutupta sevap hanesine 10 puan daha yazdırabileceğini zannedenler, fırında pide alırken arada sıraya kaynayan ve onları linç etmeye çalışanlar... Hayır  baba oruç ya! ondan abi yoksa çok sakin bir adamdır o... İyi de banane? sinirlenip saçma sapan biri haline gelicekse tutmasın kardeşim!
Benim için Ramazan son derece Güllaç demektir!!Güllaç candır, süperdir hatta onbir ayın sultanı bilakis kendisidir... Gelin Güllacın ortaya çıkışı anlatmaya çalışayim sizlere. Araştırdıkta yazıyoruz buraya!...
Güllaç, Osmanlı zamanın da sarayda ki aşçı başı....
Yok böyle bir hikayem tamam...Ama nasıl bulunmuş olabilir ki düşünsenize, usta şimdi hamurları 4 kat 5 kat süte bandır, böyle arasına ceviz olur ne bileyim fındık fıstık at işte içine, şeker koy toz şeker ama fazlaya kaçma... Koy bakalım nasıl bişi olur?...
Usta acaip birşey yapmışsın ben sana söyleyeyim...Çok gereksiz ve mantıksız bir tatlı gibi görünsede tadı ve bana kattığı çok şey var Güllacın...
Eyvallah sevgili mucit abi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder