2 Ağustos 2013

Huzur Veren Kadın Sesleri

Müzik çalarımda aynen de başlıktaki gibi artık böyle bir liste mevcut.

Bu kadınların sesleri huzur veriyor ve rahatlatıyor. Öyle çok boktan bir dert, tasa ve keder sahibi bir insan değilim tabii ve fakat bellek mi yetersizdir nedir kafa bazen kendini kilitliyor ve öfff çok kötüyüm, ay şuram ağrıyor, yok abi hayat zor gibi şeyler de yaşatmıyor değil. Uzun lafın telgrafı onlar, dırdırı meşhur zannedenlere inat kadın sesinin tüm güzelliğini yansıtıyor.

Neyse ben alt tarafa favorilerden bir liste bıraktım oradan takılırsınız...



123 Band - Patchouli



Ceylan Ertem - Son Bakış




Birsen Tezer - Aşk Bu Değil




Julide Özçelik - Gizli Cennet


Buika- No Habra Nadie En El Mundo








29 Mayıs 2013

Ne istiyorsunuz lan İstanbul'dan?



Beşiktaş'ta bulunan Kadıköy İskelesi'ni otele sat ve vatandaşa kapat, gezi parkının ağaçlarını kes, Emek'i AVM yap... Ne istiyorsunuz lan İstanbul'dan?


Tarihe not düşün! Ülkenin birçok yönden merkezi olan şehrin en merkezi yerinde dün ağaçlar kesilmesin diye insanlar aynı ülkenin polisi tarafından biber gazı yedi.

Tarihe not düşünün! Dün ilk kez bir Milletvekili dokunulmazlığını kendilerini temsil etmesi için oy veren vatandaşları için kullandı. Diğer çok muhalif parti başkanları ve birçok oy almış vekilleri olay yerinde yoktu. "Nasıl oy alacağız lan biz bu halktan?" sorusunun cevabını "nah alırız!" şeklinde çoktan kabullenmiş olacaklar ki böyle güzel açılan ortaları gol yapamama beceriksizliği ancak bu şekilde açıklanırdı.

Halkın hassasiyetine teşekkürlerden bir çelenk! Gezi Parkı bizim diyerek, olay yerine çadır kurup nöbete başlayarak, biber gazı sıkılırken hanımefendiliğini bozmayıp kılını bile kıpırdatmayarak savundu ve söktürtmedi o ağaçları!

Biz düzenlemeleri (yasakları) kimi bazı Avrupa ülkelerini örnek alarak yapıyoruz derken bazı büyüklerimiz, keşke siz de konuşma üslubu konusunda o kimi bazı Avrupa ülkelerini örnek alsaydınız da, kafası kıyak, iki ayyaş gibi betimlemeler yapılamayacağını öğrenseydiniz diyebilseydik. Tabii bunu diyebilmek için de  yine o kimi bazı avrupa ülkelerinin demokrasi – özgürlük kavramlarının da bizde olması gerekiyordu değil mi?

Ülkenin sanatçıları yaz turnesine mi çıktılar? Doğan Duru, Güneş Duru, Harun Tekin, Aylin Aslım, Ahmet Mümtaz Taylan gibi kimi yürekli kişiler enayi mi ki her olayda o'rda oluyorlar? Bir salak onlar mı kaldı? Pop müziğin starları ya da genç kızların sevgilisi yarı arabesk yarı rocker ağbileri n'erdeler?








19 Mayıs 2013

Bu sene iyi biber yaptı!


30 Nisan...

- Yarın evden çıkmamak gerek!
- Neden?
- Yarın 1 Mayıs!
- Alla alla, sen çıkma zaten! Senin gibiler yüzünden böyle oldu bu ülke.
- Yanlış anladın kardeşim yoldaşım, bu yıl izin verilmedi ya kutlamalara...
- Geçen yıl kutlandı ya mınıskimm n'oldu olay mı çıktıydı?
- Bu yıl Taksim'de çukur var.
- Ne çukuru?
- Hiç... Bok çukuru...


1 Mayıs...


Sokaktan kimi bazı sesler duyuyorum. Hafif gözlerimi araladım baya baya sabah olmuş, günaymış. Günaydın gün! Uyanmak üzereyim bir yandan da sokaktan gelen seslere kulak misafiri olmaya çalışıyorum. Kalabalık galiba bizim sokak...

Yataktan doğrulup pencere gerisinden Taksim meydanına doğru ilerleyen yüzleri kapalı ellerde molotov insanlar geçidini izliyorum. Haa bugün 1 Mayıs lan! aydınlanması ile uyandığımı resmiyete döküyorum.

Camı açıp olayları daha detaylı takip etmek gerek diye düşündüm. Ne güzel düşünmüşüm aferim lan ben! Açtım camı! Kalabalık grup yokuş yukarı meydana çıkmak üzereyken birden alaşağı koşuşturma şeklinde geri vites bir durum oldu. Yukarılardan bir yerlerden boğaları saldılar da onun heyecanı mı var diye düşündüm! Eğer İspanya'da olsaydım bu düşüncemden dolayı da kutlardım kendimi!

Oturduğum evin karşısında bulunan bina üstüne bir kapsül düştü. Kapsül düşmenin verdiği acıyla olsa gerek duman çıkarmaya başladı. Kafamı kaldırdığımda bir helikopter gördüm. Kafayı indirdiğimde bir molotov kapımın önünde yere atıldı. O da atılmanın verdiği yetkiye dayanarak alevler saçmaya başladı. Daha sonra yukarılardan polisler gözükmeye başladı. Üç polis peş peşe gazlı silahlarını ateşlediler. Sokak dumana bürünürken camı kapattım. Evin içinde hafif bir duman vardı. Gözlerimi kapattım, sınırlı sayıda ve derin nefes almaya başladım. Gözlerim yanmaya, nefes alamamaya başlarken karşı evin camının ardından yaşlı bir teyze gördüm. O da aynı şekildeydi.

Bir klip vardı... Hah aklıma geldi hatta o klibi bana Doğan Duru izletmişti. Aşağıda onu da eklerim siz de izlersiniz. Sokak bir anda işte öyle olmuştu işte. 1 Mayıs'tı, bayramdı... Kutlamadık... Kutlatmadılar...

Bugün tarih 19 Mayıs'ı gösteriyor. Kutlayamadık... Kutlatmadılar...

Ne güzel ülke burası...

İyi bayramlar...