11 Haziran 2012

Yaşasın Tiyatro! Yaşasın Ferhan Şensoy!



07.06.12

Ferhan Şensoy şehir tiyatrolarının "birşeyleştirilmesine" karşı dayanışma olarak Nasri Hoca ve Muhalif Eşeği oyununu ücretsiz oynayacak bu gece.

Dostlarımla beraber Ses 1885'in yolunu tutuyoruz. Aklımda garip düşünceler hakim. Ferhan Şensoy oyunlarını bazen on kişiye bazen elli kişiye oynuyor. Bu oyun ücretsiz olacak. Ses 1885 tıka basa dolu olma ihtimali var diye düşünüyorum sonra bu ihtimali bana düşündüren şeyleri düşünüyorum. İstanbul'da Madonna konseri var. Aynı saatlerde Galatasaray Lisesinde de bahar festivali var. Ayrıca bir çok etkinlik zaten hali hazırda İstiklal caddesinde.. Bu etkinlikler varken kim tiyatro izleyecek ki diye düşünmüştüm o ara...

Yol boyunca henüz iki hafta önce "biletli" olarak izlediğim oyuna ikinci kez giderken bu kez ayrı bir heyecan sarıyor beni. Halep Pasajına yaklaşırken, yani -mak üzereyken twitterdan takipleştiğimiz yeni bir dost, gözümüze çarpılıyor, gidip yanına tanışma olayının gerçek dünya versiyonunu gerçekleştiriyoruz. Hemen pasajın önünde genç bir grup daha dikkat çekiyor içlerinden biri sevdiceğimin kardeşi olan bu grup orada oldukları için tebriği hakediyor...

Durup bir sağıma bir soluma bakıyorum pasaj önü kalabalığı sadece "bizden" oluşuyor. Daha erken oyunun başlamasına daha var canım diyerek kendimi sakinleştiriyorum ve fakat dayanamayıp pasajdan içeri süzülüyorum. Ses 1885'in önüne geldiğimde durum değişiyor gördüklerim karşısında derin bir ohh çekiyorum. Meğer kapı açılmış izleyiciler içeri alınmaya başlamış. Biz de giriyoruz içeriye. Salona giriş yapıp önlerden yerleşiyoruz bizim olduğundan habersiz yerlerimize.

Oyun vakti gelip çatıyor, zil üç kere çalıyor ve ben salon ışıkları kapanmadan arkamı dönüp şöyle bir bakıyorum Ses 1885'e... Salon tıka basa dolmuş! Localar, balkon... Neredeyse boş olan bir koltuk bile gözlemlenmiyor. Mutlu oluyorum, bu durum beni umutlandırıyor bir şeyler için. Ve perde açılıyor...

Aç parantez oyunu burada sizlere anlatmamı beklemeyiniz, gidiniz izleyiniz! kapa parantez.

Oyunun sonunda oyuncular bir bir alkışları karşılamak için sahneye gelmeye başladı. En son büyük usta Ferhan Şensoy sahneye çıktığında tüm salon ayağa kalktı ve alkışların yarattığı o müthiş ses, Ses 1885 başta olmak üzere, sahnenin arka tarafında desibelden nasibini almamış dıp tıs tarzı müzik bağıran mekana, oradan Halep Pasajından süzülerek İstiklal'e kadar yeri göğü inletti. O anı sanırım hayatım boyunca unutamayacağım. Ferhan Şensoy'a baktım, göz yaşlarını tutamadı, usta tutamayınca ben neden tutayım ki diye düşündüm, karşılıklı ağlamaya başladık... O sırada kim bilir neler düşündük..Ülke boka sarmış gidiyorken...

Yaşasın Tiyatro! Yaşasın Ferhan Şensoy!

BerkUçar
gergedanadam.blogspot.com
twitter.com/brkcr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder