11 Ekim 2010

Okan Bayulgen

O, Kanal D'nin kuşkusuz ki çok büyük bir gücü. Reytingler zaten bunu gösteriyor. Haftanın tek günü Cumartesi geceleri başlayan ve pazar sabahına kadar süren programlarıyla uykusuz bırakan biriydi o. İlk başta asi,deli ve kendisini arayan bayanların yüzüne telefon kapatmasıyla da hem beğeni kazanmış hem çok eleştirilmişti. Ben o arayan bayanların ciddi anlamda o hareketi hakkettiklerini düşünen biriyim. Okan Bayulgen'i kafaya almaya çalışıp onun zekasıyla deyim yerindeyse sidik yarıştırmaya çalışmanın verdiği geri zekalı konuşmaları doğuran telefonlar tabi ki de yüzlerine kapanacaktı... Çünkü arayanlar da normal değillerdi...
Fakat Okan Bayulgen bu durumdan ve Zaga mantığından kendisi de sıkılmış olacak ki televizyon makinesi formatına geçti... Neydi bu, ortaya bir masa koymak ve konukları etrafına yüz yüze bakacakları şekilde yerleştirmek... Okan Bayulgen bazı medya salaklıklarına medya da olan biri olarak gayet açık bir dille ifade eden biri olarak artık bu yeni formatıyla bunu yerine getirebilecekti... Programlarına salak güzelleri, yeni yetme şarkıcıları konuk etmesi yine onun eleştirilmesine neden olacaktı fakat onları dikkate almadığını ve beceriksizliklerini herkese sunulmasını sağlamıştı... Okan Bayulgen hangi işini iyi yapan, üstat seviyesinde sanatçıları programına aldığında, onlarla dalga geçmiş ya da maymun etmişti? Yoktu böyle birşey...
Şimdi ise yeni sezonda, cumartesi, pazar ve pazartesi olmak üzere, ilerleyen haftalarda da salı günleri başlayacak, farklı formatlarda 4 program ile ekranlarda...
Televizyonu ve medyayı eleştiren birinin ki iki yıl önce bir yıllığına ekrana veda eden biri için, haftanın 4 günü ekranlar da olması, sistemin içine giren ve artık sistemden olan biri olarak görülmesine neden oldu...
Okan Bayulgen yeni formatlarına geçiş döneminde kemik kadrosunu hiç bozmamış ve yeni genç beyinleri ekibine almıştır... Aziz Kedi, Zeki Enes Akkan, Özgür dikkat çeken isimlerdir... Aziz Kedi ve Zeki Enes Akkan'ın mizah duygusu da farklıdır ve herkesin gülebilceği ya da anlayabileceği tarzdan uzakta bir yapıdadır...
Disko Kralı programında ki bölümlerde hiç farkettirmeden sert eleştireler yapan bu ekibi tebrik ediyorum... Kimler bunları algılıyor? kimler algılayamıyor?, istenen hedef kitleye ulaşabiliyor mu? kaynaktan çıkan bu mesajlar, bu konu da endişeliyim çünkü dediğim gibi üslupları farklı ve çok kendi aralarında...
Yeni program formatlarını çok başarılı buluyorum... Disko Kralı zaten uzun zamandır yapılan fakat eleştirmek adına daha net bölümler barındıran ve aslında özlenen bir program haline dönmüş. Kral Çıplak ise daha önce yine Okan Bayulgen'nin denediği tek koltuk ve masasız sade bir program biçimiydi ve şu ana kadar seçilen konuklar çok iyiydi...Konuklar hakkında yapılan belgeseller ve konukların yakın arkadaşlarının da ne kadar büyük isimler olsalar bile programın bir anında gelip şarkı söyleyip gitmesi benim ayrıca hayran kaldığım bir bölüm olmasına sebebiyet verdi... Çünkü ünlülerin, ünlüler deken şu popüler olan ama sanat adına birşey yapmayan medya kişilerinden, birbirleriyle polimiğe girip laf atıp laf sokan bi bakıma benim için gereksiz kişilerden böyle birşey beklemek imkansızdır..Neden? Çünkü onlar kendi tanıtımını, çıkardıkları yeni singıllarını tanıtmalarını ve bol bol şarkı söylemek isteyen hatta programa neden geç çıktım ki ben arkada bekliyorum yarım saattir diyebilecek kişilerdir... Gelin ilk programa bakalım, konuk Orhan Gencebay gibi bir müzisyen... Programda bir belgeselden sonra sahnede Gripin'i görüyoruz. Bir Orhan Gencebay şarkısını kendi tarzlarıyla söyleyip gidiyorlar, sonra Arif Sağ programın ortasında biryerde geliyor anılarını anlatıyor ve gidiyor... Peki dünkü programa gelelim, konuk kral Cem Adrian... Yine belgesel sonlarında Özge Fışkın geliyor düet yapıyorlar gidiyor, ve ben bugüne kadar bu tarz programlarda hiç görmediğim Düş Sokağı Sakinlerinden Murat Yılmazyıldırım, çıkıyor şarkısını söylüyor ve gidiyor...Ne bir böbürlenme, ne bir kendini beğenmişlik ve ne birbirlerine sahte övgüler... Böyle bir kaygıları yok çünkü...
Muhabbet Kralı ise gündem deki bir konu başlaığını yine o konu ilgili işler yapan ya da o konu ile bilgili kişileri masa etraına toplayarak muhabbet ettikler bir program... Son programını henüz bilmiyoruz fakat sanırım ki Hakkı Devrim'in katıldığı bir proram olacak kendisi...

1 yorum:

  1. Okan'a ağız burun kıvırmayan birini gördüm ya, ölsem gam yemem artık.
    Adamın zeki olduğu ve kafasının boş olmadığı gerçeğini kabullenmek bu kadar mı zordur, anlamadım gitti.
    Harika anlatmışsın.

    YanıtlaSil